Notre Dame ,Ortaçağda, Paris’te 180 yılda yapılan 850 yıllık bir eser. Gotik tarzda bir Katolik Katedral .2004 yılında ziyaret etmiştim. Meşhur “Notre Dame nin Kamburu” filmi bu mabede olan ilgiyi artırmıştı. Yılda 14 milyondan fazla insan bu katedrali ziyaret ediyor
Sosyal medyada bazi paylaşımlar beni düşündürdü. İnsanlık sanat ve kültürel miraslar adına üzüldüm.
Fransa’ya ve Batı ya tepkili bazi insanlar Katedralin yanmasını Sevinç’le karşılıyorlar ...
Hangi dine veya kültüre ait bir mabed ya da
başka bir yapıt varsa hepsi insanligin ortak mirasıdır.
Hepsi ciddi anlamda korunmalıdır. Bu Eserler aslına uygun restore edilmeli ve periyodik bakımları yapılmalıdır.
Savaşlar nedeniyle coğrafyalarda değişimler olmustur. O ülkenin önceki halkına ait mabedler ve diğer kültürel eserleri çoğunlukla; ya tahrip edilmekte ya da aslindan uzaklaştırılıp başka amaçlarla kullanılmıştır.Bu davranışlar malesef bütün uluslarda mevcut.
Batı ülkelerine gittiğimde, (İspanya)Endülüs Emevi devletinden kalan bir çok eserin tahrip edildiği bir kısmının Hristiyan kültürüne uygun kullanıldığını gördüm. Osmanli'nin hakim olduğu Batı coğrafyası da ayni akıbeti paylaşıyor. Bizim ülkemizde de Hristiyan kültürüne ve diğer medeniyetlere ait bazi mabedler ve diğer Yapıtlar ya tahrip edilmis
Ya da camiye dönüştürülmüş...
Bütün ülkeler bu yanlış davranışı yapıyor. Bunu bir zafer , üstünlük payesi gibi görüyorlar...
Son derece yanlış buluyorum.
Yer yüzü, bütün insanlığın, hayvanların ve bitkilerin ortak vatanıdır...
Topraklar zaman zaman el değiştirebiliyor. Toprak üzerinde olan eserleri tahrip etmek medeniyetsizlik ve ilkelliktir. Her halk ve ülke, kendilerinden önce orada yaşayan medeniyetin ürünlerine hor bakmamalıdır. Yok etmemelidir. İnsanlığın ne dönem de ,nasıl kültürlere sahip oldukları ve nasıl yapıtlar inşa ettikleri öğrenilmeli ve ilham alınmalıdır.
Dünyanın bütün devletleri bu konuda işbirliği yapmalı ve kültürel mirasları korumalıdır.
Dr Nihat Kaya