Büyükçekmece’de dün gece yarısı elim bir olay yaşandı ve Allah’tan olay hafif yaralılarla atlatıldı. Yaralı vatandaşlara geçmiş olsun. Olaya neden ise havai fişek…
Havai fişek kullanımı ülkemizde giderek yaygınlaşıyor ta ki sokak arasındaki bir kına gecesine basit bir doğum gününe kadar. Ateş saçan bu havai fişeklerin hem vatandaşa hem de çevreye verdiği ifrazat nedeniyle büyük zararı olduğu biliniyor.
Bu nedenle Büyükçekmece Belediyesi de ilçe genelinde gelişi güzel havai fişek kullanımını yasaklayan bir kararı oy birliği ile temmuz ayı meclisinden geçirdi.
Ama bu kararda milli bayramlar ve çok özel günler dışında da bir şerh düşüldü. Yani ilçenin tanıtımı gibi büyük organizasyonlarda ve bizim için büyük övünç kaynağı olan Cumhuriyet Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi tarihimizin önemli günlerinde havai fişek kullanımı gerçekleştirilebilecekti. Muhalefetten de bu konu da bir tepki gelmeyince oy birliği ile Büyükçekmece Meclisi’nden çıktı.
Tam bir ay sonra da havai fişek kazası yaşandı ve 13 vatandaşımız hastanelerde ayakta tedavi edildi. Şükür ki hayatın kaybeden vatandaşlarımız olmadı.
Büyükçekmece Belediyesi’nin 20 yıldır ilçede düzenlediği Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali’nin kapanış gecesinde bu olay yaşanıyor. Festivalin açılışı ve kapanışında havai fişekler atılıyor. Zaman zaman gündeme geliyor. Bu havai fişekler atılmasın, paralar havaya saçılıyor, gereksiz bir harcama. Çevredeki hem insanlar ve diğer canlılar rahatsız oluyor şeklinde eleştiri ve tepkiler oluyordu. Ve dün gece de bu üzücü olay yaşanınca tartışmalar tekrar alevlendi.
Şimdi konu çok önemli. Yaralanan insanlar olunca da yazmak gereği duydum.
Geçtiğimiz yıllarda da bir basın toplantısında aynı düşüncülerimi dile getirmiştim. Şimdi de aynı düşüncelerimi tekrar edeceğim.
Büyükçekmece’yi Büyükçekmece yapan mekanlardan biri Osmanlı’dan miras Mimarsinan’ın eşsiz eserlerinden Kanuni Sultan Süleyman taş köprüsüdür. Ve o mekân bana göre çok özeldir. Yılın dört mevsiminde ayrı ayrı görüntüler izleyene doyumsuz seyirler sunar. Gece ışıklı hali de ayrı bir güzeldir. Binlerce fotoğrafçı, sanatçı bu tarihi köprüyü çekmek için köprüye akın eder.
Yılda bir kez havai fişekler altında kalan Osmanlı’nın Büyükçekmece’ye en büyük hediyesi bu köprüyü ihtişamıyla görüntülemek beni çok fazla heyecanlandırır. Büyükçekmece’nin tarihi ve turistik tanıtımına çok büyük katkı sunduğuna inanıyorum.
Tabi itiraz edip veryarsın edenler olacaktır muhalif kanatlardan. Tabi onlarında haklı tarafları vardır. Gelişi güzel havai fişek kullanımı doğru değildir. Bu ise özel bir andır bu bakımdan bu olayı başka yerlere çekmek de çok şık değildir.
Yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Kadir Topbaş döneminde Boğaziçi’nde Büyük Cumhuriyet coşkusu yaşardı. Onlarca para havaya uçardı ve Boğaziçi’nde ertesi gün çevre kirliliği yaşanırdı ama sunduğu görsel şölenin dünya başkentlerinin yılbaşına girerken sergilediği görüntülerden aşağı kalır yanı yoktu. Ertesi gün dünya basının ilk sıralarında yer alırdı. Bu da Türkiye’nin, İstanbul’un tanıtımı için verilen paraya eş değerdi.
Peki Belediyemizin kabahati, eleştirilecek yanı yok mu? Elbette var. Dün gece festival alanında gezerken Havai Fişek rampalarının kayıkların olduğu alana yerleştirildiğini gördüm. Belli bir alana şerit çekilmişti ve şerit alanına insanlar yaklaştırılmıyordu. Daha önceki senelerde ise Dalyan Cafe’nin arka kısmasındaki kör bir alanda bu havai fişekler atılıyordu ve insanlar da oluşabilecek kazadan korunuyordu. Yine bu sene de bu yönde atımlar olmalıydı. Zannediyorum bir farklılık olsun anlayışıyla atış yönü değiştirilmiş. Bu hesaplar iyi yapılıp karar öyle verilseydi keşke.
Büyükçekmecemiz için en güzelini en iyisini ortaya koymak için el ele çalışmalıyız. Olaya siyasi pencereden bakıp düşüncelerimizi o doğrultuda geliştirirsek hem kendimizi yıpratırız hem de ilçemizin güzel geleceğini yok ederiz.
