Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Şehrin Sesi Radyo 100.8'de canlı yayınlanan ve sunumunu Seher Kılıç’ın yaptığı “3 Aşağı 5 Yukarı” adlı programın konuğu oldu. Geçmişten bugüne çalışmalar ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Cem Kara, iki saat süren yayında merak edilenleri telefon ve WhatsApp mesaj bağlantılarıyla vatandaşlardan gelen sorulara da cevap verdi.
Canlı yayınlarda Çatalca dışından da soru ve sorunların geldiğini ve başkanın çözdüğünü belirten Kılıç, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’nın yoğun tempoya nasıl yetiştiğini sordu. Başkan Cem Kara cevaben, “İnanmak başarmanın yarısıdır, öncelikle inanmanız gerekiyor. Önce buna inanıp, bütün gününüzü, bütün mesainizi halka, vatandaşa adarsanız, bütün uğraşınızı bunun için verirseniz zamanı yetiştirirsiniz” şeklinde konuşarak mesai kavramı olmadan çalıştığını belirtti.
23 Nisan’ı hep birlikte kutluyoruz
Yaklaşan referanduma dair açıklamalarda bulunan Başkan Cem Kara radyo programında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Çatalca’da düzenlenen Uluslararası Çocuk Festivali hakkında da açıklamalarda bulundu. Kara sözlerinde, “TBMM 23 Nisan 1920’de açılmıştır. Bu tarih ülkemizde Çocuk Bayramı olarak kutlanıyor. Buradan bir kez daha Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, şükranla, minnetle ve en çokta özlemle anıyorum. Atamızın çocuklarımıza emanet ettiği bayramdır 23 Nisan. Göreve geldiğimizden beri bu bayramı dünya milletlerinin çocukları ile hep birlikte kutluyoruz. Bu yıl 21-23 Nisan tarihleri arasında 8.sini gerçekleştireceğiz. İstiyoruz ki artık savaşlar bitsin, anaların gözyaşı dinsin, çocuklar babasız kalmasın. Çocukları kardeşlik, arkadaşlık duygularıyla, insani duygularla yetiştirirsek ilerde savaşmayacaklardır, dost, kardeş olacaklardır. Bütün düşüncemiz bundan ibarettir. Bunun için dünya milletlerinin çocuklarını davet ediyor Çocuk Bayramımızı hep birlikte kutluyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kaygımız ve korkumuz meralarımız için
Vatandaşlardan gelen soruları da cevaplayan Başkan Cem Kara, Şefik Saraçoğlu isimli dinleyicinin, mahalleye çevrilen köylerin meralarının ne olacağı şeklinde ki sorusuna “6360 sayılı yasa ile İstanbul ilinde bütün köy tüzel kişilikleri kaldırıldı ve köyler mahalle olarak ilçe belediyelerine bağlandı. Ancak yasanın tam uygulaması 2019 yılında gerçekleştirilecek. Şu an da 5 yıl köylerin haklarıyla ilgili muafiyet getirildi. Yaylaklar, kışlaklar, otlaklar, meralar şu anda köyün ortak kullanım alanı olarak görülmeye devam ediyor. Dolayısıyla yeni adıyla mahalleler emlak, istimlak, arazi, tarla vergileri ödemiyorlar. Aynı şekilde suyu şehirdeki fiyattan 4’te 3 daha ucuz tarifeden kullanıyor. 2019 yılı itibariyle bu muafiyetlerin hepsi kalkacak ve köydeki yaşam çok daha fazla zorlaşacak. Bu köyler için büyük yıkım olacak. Çünkü siz Avcılar’da 10 metreküp su tüketiyorsunuz ama biz Binkılıç’ta, Karacaköy’de, Çiftlikköy’de hayvancılık yaptığımız için 30-40 metreküp su tüketiyoruz. Bugün vergi ödenmiyor ama vergi ödenmeye başlanacak. Meralarda şu anda Büyükşehir’e geçmiş şekilde değildir, İl Tarım Müdürlüğü’nün uhdesinde olup köyler tarafından kullanılmaktadır. Daha önce çıkartılan bir Bakanlar Kurulu Kararı var, bu karar çok tehlikeli bir karar, bu kararda diyor ki ilçe belediyeleri kentin büyümesi ile ilgili arsa üretemezse, sanayi için arsa üretemezse Bakanlar Kurulu Kararıyla meralar sanayi için ya da konut için tahsis edilebilir. Bu bizi üzen, çok canımızı sıkan bir durum. Biz meraları korumaya devam ediyoruz ama 2019’dan sonra meraların, yaylaların, otlakların akıbetinin ne olacağını hep beraber göreceğiz. Kaygımız ve korkumuz buralarında sanayiye ve imara açılması, artık buralarda hayvancılık yapamaz duruma düşmemizdir. Bu şekliyle devam etmesi için elimizden gelen mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Büyükşehir bizlere nakdi yardım yapmaz
Florya’dan arayarak Başkan Cem Kara’ya Büyükşehir Belediyesinden Çatalca Belediyesine katkı, ödenek yapılıp yapılmadığını soran Kemal Pala isimli dinleyiciye başkanın cevabı “Yerel yönetimlerin en büyük sorunu mali sorunlardır. Bir belediye başkanı olarak halka hizmet edeceksiniz, şikâyet edemezsiniz. Halk mazeret istemez, halk sorunların çözülmesini ister, halk hizmet ister. Bu hizmeti yapabilmek için de kaynağa ihtiyacınız vardır. Kaynak dediğimizde paradır, belediye başkanı da para bulmadan hizmet yapamaz. Belediyenin kaynakları kısıtlıdır, İller Bankası’ndan nüfusa göre bir gelir verilir. Bana her ay 1 milyon 200 civarı ortalama gelir geliyor. Bunun dışında benim hiçbir sabit gelirim söz konusu değildir. Yani bütün hizmet karşılığında parayı ben bulmak zorundayım, işçinin, memurun maaşını, emekli olanların kıdem tazminatını ödemek zorundayım. Ben 2009 yılında AK Partili bir belediye başkanı arkadaşımdan Çatalca Belediyesini devraldım. Devraldığımda Çatalca Belediyesi’nin bütçesi 8.5 milyon liraydı. Bunun yaklaşık yüzde 25’i personel giderleridir. Bunu da bu paradan çıkartırsanız geriye 6 milyon lira gibi bir bütçe imkânı kalır. Bu bütçe ile İstanbul’un en büyük coğrafyasına hizmet edeceksiniz. O zamanki koşullarda Çatalca Belediyesi 5 mahalleden ibaretti. 8 yıllık sürede bu durum 2016 yılı içerisinde Çatalca Belediyesi’nin topladığı gelir miktarı 49 milyonun üzerine geldi. Hedefimizin üzerinde bir kaynak yaratmayı başardık. Aynı zamanda 400 dönüme yakında arsa satın aldık. Kaçakları topladık, vergileri, kiraları topladık. Nerede hangi kaynağımız varsa sıkı bir takip sonucunda bu gelire ulaştık. 2009 yılında devraldığımız gelir kalemlerini 6 kat artırmayı başarmışız. Bunun karşılığında da 33 milyon lira ilçeye yatırım yaptık. Bu gerçekten ciddi bir rakamdır. Pek çok belediye giderlerini açıklayamaz, 48 milyon 800 bin lira da harcama yaptık. 400 bin lira artı bütçeyle kapattık. Bu fevkalade bir başarıdır. Belediye tarihlerinde çok rastlanacak bir şey değildir. Büyükşehir Belediyeleri bize herhangi bir pay vermez. Zaman zaman her sene olmamakla birlikte bizim bütçe rakamlarımıza göre bir miktar ayni yardımda bulunuyor. Bu yardım nakdi yardım değildir. Bunun dışında Büyükşehir kendi hizmetlerini yapar, su kanalizasyon, alt yapı, ana arterler, doğal gaz getirilmesi gibi. Yerel belediyelere nakdi yardım yapılmadığı gibi aksine ilçe belediyelerinin gelirlerinin bir kısmı Büyükşehir’e gider” şeklinde oldu.